İsrail’den soykırım davasında skandal savunma! Gazze’de her şeyi kanun çerçevesinde yapmışlar
Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Gazze’deki katliamlar nedeniyle İsrail‘e açtığı soykırım davasının ikinci günündeki duruşma, İsrail‘in sözlü savunmasıyla başladı. İsrail heyeti soykırım yapmadıklarını belirterek suçlamaların iftira olduğunu belirtti.
“KANUNLAR ÇERÇEVESİNDE HAREKET ETTİK”
Hollanda’nın Lahey kentinde Birleşmiş Milletler’in (BM) en üst mahkemesi Uluslararası Adalet Divanı’nda görülen davanın ikinci gününde savunma makamı adına açılış konuşmasını İsrail Dışişleri Bakanlığı Hukuk Danışmanı Tal Becker yaptı. İsrail aleyhindeki iddiaların Gazze’deki gerçekliği yansıtmaktan uzak olduğunu ileri süren Becker, Gazze’deki operasyonlarında kanunlar çerçevesinde hareket ettikleri iddiasında bulundu.
MEŞRU SAVUNMA HAKLARININ OLDUĞUNU ÖNE SÜRDÜ
Soykırım Sözleşmesi’ni uluslararası toplumun “Yahudi halkına Holokost’un bir daha asla tekrarlanmayacağı şeklinde verdiği bir söz” olarak tanımlayan ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nin açtığı bu davanın sözleşmenin özüne ihanet olduğunu öne süren Becker, “davanın İsrail’in kendini meşru bir şekilde savunma hakkını hedef aldığını” iddia etti ve başvurunun reddini talep etti.
SUÇLAMALARI “İFTİRA” OLARAK DEĞERLENDİRDİLER
Becker, Güney Afrika’nın davasını “iftira” olarak nitelendirdi ancak Güney Afrika’nın İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında çoğunluğu çocuk ve kadın olmak üzere 23 binden fazla Filistinliyi öldürdüğünü, okullar, üniversiteler ve hastaneler dahil sivil altyapıyı tahrip ettiğini söylediği soykırım iddialarına ayrıntılı olarak değinmedi.
DAVAYI AÇAN GÜNEY AFRİKA’YI SUÇLADILAR
Becker, savunmasında İsrailli kadın esirlerin fotoğrafını da gösterdi fakat bu kişilerin sosyal medyada paylaşılan görüntülerdeki dans eden İsrailli kadın askerler olduğunu belirtmedi. Öte yandan davacı Güney Afrika’ya Hamas’la bağlantısının bulunduğu suçlamasını yönelten Becker, “Güney Afrika’nın Hamas ile yakın ilişkilere sahip olduğu kamuoyunun malumudur.” ifadesini kullandı.
İsrail’in avukatlarından Becker, 7 Ekim’deki saldırıları gerçekleştiren El Kassam Tugaylarının üyeleri arasındaki konuşmalara ait olduğunu öne sürdüğü ses kayıtlarını duruşmada dinletti, bu kayıtların nasıl elde edildiği ve konuşanların Kassam savaşçıları olduğunun nasıl anlaşıldığına ilişkin ise açıklama yapmadı.
Becker, Hamas yetkilisi olduğunu iddia ettiği kişinin televizyon programındaki röportajında İsrail’e yönelik saldırıların sürmesi gerektiği şeklindeki açıklamasını hakimlere izlettirdikten sonra konuşmacının videonun devamında İsraillilere soykırım yapılması çağrısında bulunduğunu öne sürdü fakat videonun devamını mahkeme heyetine göstermedi.
“HER ÇATIŞMA SOYKIRIM DEĞİLDİR”
İsrail heyetinin başındaki Malcolm Shaw da Güney Afrika’nın soykırım suçlamalarını reddetti ve “Her çatışma soykırım değildir.” şeklinde savunma yaptı. İsrail ile Güney Afrika arasında Soykırım Sözleşmesi’nin ihlaline ilişkin “uyuşmazlık” bulunmadığını öne süren Shaw, bu sebeple davanın reddedilmesi gerektiğini iddia etti.
Shaw, Güney Afrika’nın suçlamalarda bulunmasının ardından İsrail tarafının görüşme yapmak istediğini fakat sonuç alamadığını, Güney Afrika yönetiminin bunun yerine konuyu UAD’de ele almak istediğini ileri sürdü. Ayrıca Shaw, Gazze’ye bombardımandan önce telefonla ve broşürlerle bilgilendirmeler ve uyarılar yapılmasının amacının “soykırım olmadığını” gösterdiğini iddia etti. Shaw, genel olarak İsrailli yöneticilerin soykırım niyeti taşıyan açıklamalarının yanı sıra sivilleri korumayı amaçlayan “barışçıl açıklamalarının da bulunduğu” savunmasını yaptı.
DÜN İLK DURUŞMA YAPILMIŞTI
Davada dün görülen duruşmada Güney Afrika Cumhuriyeti heyeti, Gazze’de 7 Ekim 2023’ten bu yana yaklaşık 10 bini çocuk 23 bini aşkın kişinin öldüğü ve 59 bini aşkın kişinin yaralandığı İsrail saldırılarının soykırım teşkil ettiğini ortaya koyarak, gerekçe ve delillerini mahkemeye sunmuştu. Güney Afrika tarafını temsil eden heyet, mahkemeden ayrıca İsrail’in Gazze’deki saldırılarının acilen durdurulması için olağanüstü tedbirlere başvurulması kararı alınmasını talep etmişti. İsrail tarafı ise iddiaları reddetmişti.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Savcılığı tarafından İsrail’in işlediği savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırıma ilişkin kanıtların toplanması amacıyla dijital bir platform kurulmuştu. Savcılık tarafından yapılan açıklamada, herkesin söz konusu platforma video ve görüntü de dahil olmak üzere UCM tarafından kullanılabilecek bilgileri yükleyebileceği belirtilerek, “UCM’nin yetki alanına giren ve yukarıda sıralanan suçların mağduru ya da tanığı olmanız gerekmiyor. Kimliği belirlenebilir bir gönderici olduğu sürece bilgiler toplu olarak ya da bir kuruluş aracılığıyla da gönderilebilir” denilmişti. Söz konusu başvurular www.justiceforall.org/icc-submissions/ adresinden yapılabiliyor.