Amerika merkezli bir kahve zinciri olan Starbucks, Filistin için düzenlenen boykot listelerinde bir numarada yer alıyor. Üstelik bu boykotlar, şubelerde oturanlara ve çalışanlara yönelik fiziksel müdahalelere kadar varmış durumda.
Türkiye’de 663 tane şubesi bulunan Starbucks’ın hiç şubesi olmadığı Orta Doğu ülkelerden biri İsrail. Boykotun odak noktası olmasıyla bu durum sizce de biraz şaşırtıcı değil mi? Gelin bir de sebebine bakalım.
1971’de, ABD’de üç arkadaşın bir araya gelerek oluşturdukları bir şirket Starbucks.
Jerry Baldwin, Gordon Bowker ve Zev Siegl adında üç arkadaşın küçük ama iddialı bir girişim olarak başladıkları bu sektörde aslında fark etmeden şu an dünyanın en büyük kahve zincirini oluşturdular. Fakat şirketin büyümesinde esas rolü olan isim Howard Schultz’dır. Schultz, Starbucks’ın modern başarı hikâyesinde önemli bir figürdür. 1980’lerin başında İtalya’da kahve kültürünü deneyimledikten sonra, Starbucks’ın kurucularıyla bir araya gelerek fikir ortaya attı.
İlk başta Starbucks, sadece kahve çekirdekleri ve malzemeleri satan bir mağaza olarak faaliyet gösteriyordu. Ancak Schultz, İtalya’da gördüğü kafe kültüründen etkilenerek, kahve içme deneyimini bir kafe atmosferine taşıma fikrini öne sürdü.
Starbucks’ın kurucuları bu fikre sıcak bakmadı.
Schultz, bu engellemelere rağmen zaman içinde şirketi satın alarak Starbucks’ın başına geçti, şirketin genişlemesini ve küresel bir kahve markası olmasını sağladı. Onun liderliğinde gelişen şirket, şu anda dünyanın bir numarası hâline gelmiş durumda. Zaten eleştirilerin odak noktası da Schultz ile başlıyor. Çünkü kendisi Yahudi bir iş insanı.
Peki öncelikle neden Starbucks boykotun odağı hâline geldi? Alenen İsrail’i desteklediğine dair bir açıklama mı yapıldı?
Bu düşüncenin oluşmasında en önemli etken, kurucusunun Yahudi kökenli olmasıdır.
Howard Schultz’ın Yahudi kökenli olmasının yanında ABD’nin de İsrail-Filistin Savaşı’nda İsrail’e yakın olan tutumu, bu olguları ateşleyen sebeplerdir. Bir diğer sebep ise Starbucks’ın, Filistinlilere destek mesajları paylaşan “Starbucks Çalışanları Sendikası” adlı oluşuma karşı hukuki adımlar atacağını açıklamasıydı.
Bu olayı da kısaca hatırlatalım. 9 Ekim’de Starbucks çalışanlarının içinde bulunduğu ‘Workers United’, Filistin’e dayanışma mesajı yollamıştı. Bu olayın ardından Starbucks, şirket imajını zedeleyip müşterilerde öfke yaratma iddiasıyla sendikaya dava açtı.
Bu olay, özellikle ABD basını olmak üzere dünya genelinde geniş yankı uyandırdı.
Starbucks Genel Müdür Yardımcısı Sara Kelly, sendikanın Filistin’e destek mesajı içeren paylaşımına dair açıklamalarda bulundu. Şirketin web sitesinde 11 Ekim tarihinde yayımlanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Değerli iş ortağımız, lider kadro olarak, bu hafta İsrail ve Gazze’de yaşanan korkunç terör eylemleri, artan şiddet ve nefretin ardından hayatını kaybeden, yaralanan, yerinden edilen ve etkilenen masum insanlara en içten taziyelerimizi bir kez daha iletmek istiyoruz. Starbucks, nefreti, terörü ve şiddet eylemlerini açıkça kınamaktadır.”
Starbucks, kurucusu Howard Schultz’un İsrail’e mali destek sağladığı iddialarını resmî web sitesinde şu şekilde bir açıklamayla yalanlıyor:
“Bu kesinlikle yanlış bir bilgidir. Starbucks veya Howard, İsrail hükûmetine ve/veya İsrail ordusuna finansal destek sağladığına dair dolaşan söylentiler kesinlikle doğru değildir. Starbucks, halka açık bir şirket olduğundan, her yıl yapılan kurumsal bağışları bir vekâlet beyanı aracılığıyla açıklamak zorundadır.”
Starbucks’ın İsrail’de açtığı şube, varlığını 2001 ile 2003 yılları arasında sürdürdü.
İsrail’de herhangi bir Starbucks şubesi olmamasının nedeni olarak, şirketin yaşanan ve süregelen operasyonel sıkıntıları gösteriliyor. Günümüzde Starbucks’ın İsrail’de faaliyet gösteren aktif bir şubesi yok.
Starbucks, dünya genelinde hızla artan şubelerini bölgesel olarak yönetmeyi tercih etmiştir. Türkiye’nin de dahil olduğu Orta Doğu bölgesi; Bahreyn, Mısır, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Fas, Umman, Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve hatta Kuzey Afrika, Alshaya Grubu’na aittir.
Kuveyt merkezli Alshaya Grubu, Starbucks’ın iş ortağı olarak 1999’dan beri faaliyet gösteriyor. Türkiye’deki Starbucks şubeleri de aslında bu grup tarafından yönetilmekte olup finansman desteğini kendisinden almaktadır.
İsrail’de ilk Starbucks şubesinin, Kuveyt merkezli olması nedeniyle boykot edilerek kâr elde edememesi üzerine kapatıldığı söyleniyor.
İddialara göre Starbucks, İsrail’deki diğer Arap ülkelerindeki pazarı kaybetmemek adına İsrail’den çekilmiş. Ancak Starbucks, İsrail’de şube açmama kararının politik bir sebep olmadığını savunuyor.
Şirkete göre asıl sebep, İsrail’in kahve kültürü ile şirketin uyumsuzluğundan kaynaklanmaktadır. Yani sebep tamamen damak zevki! İsrail medyasındaki haberlere bakıldığında da ülkede Starbucks’ın olmaması politik bir nedenden çok kendilerinin yeme-içme alışkanlıklarıyla alakalı.
Dünya genelindeki yüz binlerce ortakları, yöneticileri farklı konularda çeşitli görüşlere sahip. Bu inanç çeşitliliği ne olursa olsun Starbucks, her zaman apolitik bir kuruluş olduğunu iddia ederek temel ilkesini tarafsızca sürdüreceğini yineliyor.